Folik asit bir B vitamini türevidir. Folik asitin doğal formu folat formudur ve birçok besinde mevcuttur. Folik asitin vücutta birçok fonksiyonu vardır; kan hücrelerinin yapımı ve çoğalması, hücrenin temel yapıtaşı olan DNA yapımı ve onarımında yer alır. Bebeğinizin vücudunda özellikle sinir sisteminin gelişiminde önemli bir rolü vardır.
Gebelikte nöral tüp defektlerini (NTD) önler. Embriyoda ilk oluşan sinir sistemi nöral tüptür ve bu yapıdan bebeğinizin omurilik ve beyini gelişecektir. Folik asit eksikliği olan bireylerde bu tüp bazı yerlerden kapanamaz, açık kalır ve spina bfida (omurga açıklığı) denen hastalığı oluşturur veya tüp kapanır ama üst kısmı gelişmez bu durumda da anensefali denilen bebeğinin kafatası kemiklerinin olmayışı ile karakterize bir hastalık oluşabilir. Bunların hepsi çok ciddi ve yaşamla bağdaşmayacak veya ciddi tedaviler gerektiren doğumsal sakatlıklardır.
Nöral tüp döllenmeden 22-26 gün sonra oluşmaya başladığı için folik asit takviyesi gebelik planlama sürecinde henüz gebe kalmadan başlanması gerekir. Gebeliklerin birçoğunun plansız olduğu düşünülürse üreme çağındaki tüm kadınların folik asit seviyelerinin yeterli miktarda tutulması önerilmektedir. Yani serum folat seviyeleri en az 16 nmol/L , optimum 50 nmol/L seviyesinde olmalıdır. Bu noktada gebe kalmadan en az 1 ay öncesinde ve gebeliğin üçüncü ayına kadar günlük 400 mikrogram folik asit kullanılması önerilmektedir. Bu şekilde alınan destekle nöral tüp defekti riski %50-70 oranında azaltılabilir.
Daha önce nöral tüp defektli bir bebek hikayeniz varsa, epilepsi için ilaç kullanıyorsanız, MTHFR taşıyıcılığı varsa, diyabet, çoğul gebeliklerde yüksek doz (4 mg) folik asit almak gerekir.
Yapılan çalışmalar gebelikte folik asit eksikliğinin nöral tüp defektleri dışında ; düşük, erken doğum, preeklampsi ve düşük doğum ağırlığına neden olabileceği saptanmıştır.
Yapılan bir araştırmaya göre gebelikte fazla miktarda folik asit alan annelerin çocuklarında folat seviyesi normal olan annelerin çocuklarına kıyasla otizm spektrum bozukluğu görülme riski artmıştır. Ancak bu konunun kesinleşmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.